Baz Luhrmann’ın yönettiği ‘Elvis’ bugün gösterimde

Şöhreti korumak, şöhret olmaktan daha zor. Elvis Presley, 19 yaşında çıktığı sahnede yakaladığı şöhreti yönetemedi. Menajeri ve babası tarafından kazandığı servet tüketilirken o da 42 yaşında hayatını tüketti.

Yazgülü Aldoğan

Zirvede sevgi öldürür! Çok genç yaşta kalp krizi geçirerek hayata veda eden dünyayı göremeden ölen dünya starı Elvis’in ölüm nedeni de merak konusu. Menajeri ve sırtından geçineni Albay Parker ise hayranlarına nedenini şöyle açıklayacaktı: “Onu sevgi öldürdü, size duyduğu sevgi.” Şöhret ölüme yol açan zehir gibi: taşıması ağır bir yük. Sahnede kendisini dinlerken çığlık atan kadınlara şaşırmıştı. 19 yaşındaki Elvis, “Niye bağırıyorlar?” diye sormuştu. Albay’ın yanıtı kısaydı, “Senin kıvırmana bağırıyorlar!” Elvis’in şarkıları country rock ve zenci gostal, kilise müziğinin karmasıydı. Protestti ama aynı zamanda kışkırtıcıydı, dansları, sahne şovu şehvetliydi. Aynı rahibin karşısında transa geçen zenciler gibi, kadınlar da Elvis’in karşısında transa geçiyor, çığlık çığlığa bağırıyor ve sahneye iç çamaşırlarını fırlatıyorlardı!

1959’da sahneye çıkıp koca kıta ABD’yi sarsan, muhafazakâr beyazları çıldırtarak onu hapse attırmaya kalkıp, yapılan pazarlık sonucu askere alıp Almanya’ya yollayarak kurtulan ülkesinde Elvis, dönecek, tekrar sahneye çıkıp kadınları ve gençleri müziğiyle, şovuyla, tahrik ederek yine delirtecek, rekorlar kırarak en çok satan solo şarkıcı olacaktı.

SIRTINDAN GEÇİNENLER

 Peki bu film sadece bir Elvis filmi mi? Avustralyalı yapımcı, yönetmen Baz Luhrmann, Oscar ödüllü Tom Hanks’e Albay Parker rolünü teklif ettiğinde bu ismi kimse fazla bilmiyordu. Oysa o vampir gibi kanını emmiş olsa da 19 yaşındaki bir gencin içindeki star ışığını görüp ondan bir yıldız yaratmış, ama onun dünyayı görmek ve Japonya’dan Avrupa’ya turne yapmak isteğine rağmen Las Vegas’ta bir altın kafesin içine gömmüştü! Bütün bu süreci anlatan film sadece Elvis değil, aynı zamanda Albay Parker filmiydi ki, Tom Hanks, bunun için sesini bile değiştirmişti!

EVLİLİK STAR İŞİ DEĞİL

Ya Elvis’in dramı? O müzik yapmayı biliyordu ama konser düzenlemeyi ve parayı yönetmeyi değil. Kılığı, kıyafeti, saçları, her şeyi taklit ediliyor, şovu statları dolduruyordu. Mutlu muydu? Hayır! Politikacılar önüne engeller koyuyor, menajeri parasını çalıyor, babası buna ortak oluyor, annesi üzüntüden genç yaşında ölüyor, Elvis karısını sevmesine karşın onunla yatmak için çıldıran hayranlarına hayır demiyordu! Çocukluğundan 42 yaşında ölümüne kadar Elvis Presley’in müzik yaşamı ve perde arkası, menajeriyle aralarındaki şeytan kurban ilişkisi, doyumsuzluğu, şovları, bu kez müthiş oyunculuklarla beyaz perdede! 

OYUNCULUKLAR MÜTHİŞ

Elvis rolünde Austin Butler ve Oscar ödüllü Tom Hanks’in Albay’ı canlandırdığı filmden en az iki Oscar adayı çıkar: En iyi aktör ve en iyi yardımcı aktör! Austin Butler, şahane bir makyajla Elvis’ten de yakışıklı bir Elvis olmuş. Yetmemiş, müziğe de kendi sesini vermiş. İki yıl boyunca rolüne hazırlanan Butler, Elvis hakkında okumuş, onun gibi şarkı söylemek için sesini kayda alıp dinleyerek çalışmış. Sonunda kendi görünüşü ve kimliğini adeta Elvis’in içinde eritmiş. Gelin de hayran olmayın Hollywood’lu sanatçılara, role bürünmelerine; oynuyor, şarkı söylüyor, dans ediyor ve bunun en mükemmelini yapıyor!

Elvis’e bir Baz Luhrmann filmi demek gerekiyor çünkü bundan önce de Moulin Rouge, Muhteşem Gatsby gibi Oscarlık filmlerini izlediğimiz yönetmen; senaryoda, yapımda, her yerde adını geçiriyor. Film bizde ve tüm dünyada aynı tarihte vizyona giriyor ve konusuyla, müziğiyle müthiş bir ilgi de bekleniyor.